Deprem uzmanı Naci Görür’den iki ile flaş uyarı: 4 milyon insan ölebilir

ADIYAMAN’IN BÜYÜK SARSINTIYLA YÜZLEŞMESİ AN MESELESİ

Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli sarsıntılardan etkilenen Adıyaman’a dair değerli açıklamalarda bulundu. Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenen “Depreme Dirençli Adıyaman” bahisli konferansta konuşan Görür, şunları söyledi:

“Adıyaman, kendi fay çizgisinin hareketiyle oluşacak büyük bir sarsıntıyla şimdi yüzleşmedi. Kentteki en büyük tehlike, Doğu Anadolu Fayı, Meyyit Deniz Fayı ve Bitlis Bindirme Kuşağı’ndan kaynaklanıyor. Bu fay çizgilerinin büyük zelzeleler üretme potansiyeli çok yüksek.”

Görür, Adıyaman’ın zelzele dirençli bir kent haline getirilmesinin mümkün olduğunu belirterek, “Eğer lokal idareler, merkezi yönetim ve halk birlikte çalışırsa, Adıyaman’ı 10-15 yıl içinde sarsıntıya güçlü bir kent haline getirebiliriz” dedi.

DEPREM DİRENÇLİLİK YALNIZCA YAPI STOKUYLA SONLU DEĞİL

Prof. Dr. Görür, depreme hazırlıklı olmanın sadece bina güçlendirmekle hudutlu olmadığını vurguladı:

“Deprem dirençliliği; yapı stoğundan altyapıya, ekonomik dayanıklılıktan ekosisteme ve halkın bilinçlendirilmesine kadar kapsamlı bir süreci içerir. Zelzeleye karşı tesirli bir hazırlık için bütüncül bir yaklaşım benimsememiz kural.”

Adıyaman’ın yaşadığı yıkımın komşu fay çizgilerinin hareketinden kaynaklandığını söz eden Görür, Zagros neslinin güç biriktirdiğini ve büyük bir tehlike oluşturabileceğini belirtti:

“Zagros nesli, yavaş bir hareketle güç biriktiriyor. Bu hareketin ne vakit gerçekleşeceğini bilemeyiz, lakin şimdiden tedbir almak hayati ehemmiyet taşıyor.”

İSTANBUL’DAKİ ZELZELE RİSKİ ÇOK DAHA BÜYÜK

Konferansta İstanbul için de çarpıcı değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Görür, olası bir büyük zelzelede 1 milyon 100 bin binadan 100 bininin büsbütün yıkılacağını ya da ağır hasar alacağını söyledi. Görür, bu senaryoda 4 milyon insanın vefat tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceğini tabir etti:

“İstanbul üzere bir metropolde zelzele dirençliliği, idare, halk ve bilimsel çalışmanın birleşimiyle mümkün olabilir. Lakin ne yazık ki şu an yapılan hazırlıklar kâfi değil. Şayet harekete geçmezsek, sonuç büyük bir hayal kırıklığı ve insanlık dramı olacaktır.”

TÜRKİYE’NİN TAMAMI ZELZELE RİSKİ ALTINDA

Türkiye’nin sarsıntı jenerasyonunda bulunduğuna dikkat çeken Görür, sırf Adıyaman ve İstanbul’un değil, Tunceli, Doğu Anadolu ve İzmir başta olmak üzere pek çok bölgenin yüksek risk altında olduğunu tabir etti:

“Türkiye’nin rastgele bir yerinde, rastgele bir vakitte büyük bir sarsıntı meydana gelebilir. Fakat bu riski azaltmak mümkün. Japonya ve Şili üzere ülkelerde alınan tedbirler, büyük felaketlerin önüne geçilmesini sağladı. Türkiye de tıpkı yolu izlemeli.”

DEPREME HAZIRLIK İÇİN ÇAĞRI

Prof. Dr. Görür’ün açıklamalarına nazaran, Türkiye’nin sarsıntıya hazırlık sürecinde geç kalma lüksü yok. Hem merkezi hem de mahallî idarelerin ivedilikle harekete geçmesi gerektiğini vurgulayan Görür, halkın da bilinçlendirilmesi için eğitim ve farkındalık çalışmalarının değerine değindi.