Ankara kulisi: CHP neden adayını erken belirliyor

CHP’de ön seçimle cumhurbaşkanı adayı belirlenmeli tartışmasında tarafların açıklamalarını biliyorsunuz. Yeniden de hatırlatayım:

CHP lideri Özgür Özel, önceki gün küme toplantısında, “Erken seçim adayı, erken belirlenir. Erkenden yola çıkacağız. (4 Şubat 2025)” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da şu cümleleri kurdu: “Şu anda partimizin eğilimi tarihidir. Birinci kere halk kendi partisinin adayını seçme eğilimi içerisinde. Mansur Yavaş liderimizin görüşü farklı olur. Bunlar parti içerisindeki problemlerdir. Yavaş’la en doğruyu buluruz. (4 Şubat 2025)”

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da dedi ki: “Aday belirlemek için çok erken. Seçim tarihi muhakkak değil, o vakte kadar Türkiye’de kurallar, her şey değişir. Öncelik olarak ekonomik külfet varken, toplumun bununla uğraşmaması kanaatindeyim. Adayların birbirinin gücünü yormaması gerektiğini düşünüyorum. (2 Şubat 2025)”

Bu ortada Özgür Özel’le Mansur Yavaş ortasında da üç görüşmenin gerçekleştiğini (23 Ocak, 30 Ocak ve 3 Şubat) notlarımıza ekleyelim. Son görüşme CHP Genel Merkezi’nde 3 Şubat akşamı yaşandı. Tezlere nazaran Yavaş, zelzele bölgesinde yapılan çalışmalarla ilgili birtakım bilgiler verdi, mevzu ön seçime geldi ve iki taraf da durdukları noktayı bir defa daha yineledi.

Aday halka “güven” vermeli

Peki CHP adayını neden “erken” belirliyor? CHP üst idaresinin bakış açısını Ankara koridorlarında gezerken öğrendim. Diyorlar ki: “2.5 yıl öncesinden programıyla, çalışma arkadaşlarıyla halka umut veren bir isim çıksın ve halkı ikna etsin. Bu İmamoğlu da olabilir Yavaş da.”

Sonra son anket çalışmalarına baktım.

İlk örnek Metropoll Araştırma şirketinin ocak ayı araştırmasından. “Ekonomiyi Kim Daha Uygun Yönetir?” sorusuna, hayat pahalılığının insanları boğduğu ortamda dahi iktidar diyenler yüzde 30. Muhalefet diyenler ise yüzde 27. Bu anketi pahalandıran CHP’liler “Yani, ‘halk zorda, darda’ demek yetmiyor. Yol haritası, tahlil teklifleri gerekiyor” yorumunu yapıyor.

Araştırmada bu eşiğin yani “ekonomiyi kim daha yeterli yönetir?” sorusuna verilen cevaptaki eşiğin 2021’den beri aşılamadığı, muhalefetin 1 puan bile artmadığına dikkat çekiliyor. Yeniden Metropoll’ün bir öbür sorusu şöyle: “Muhalefet ülkeyi yönetmeye hazır mı?” Karşılıkların yüzde 62.7’si “hayır” diyor. CHP seçmeninde de bu oran yüzde 57. Çok yüksek bir güvensizlik teması ortada duruyor.

Bu anket üzerinden kıymetlendirme yapan CHP’liler “Aday belirlensin ve yola evvelce çıkılsın, güvensizlik ortadan kalksın” değerlendirmesi yapıyor.

“Sorunları biz çözeriz” diyen aday ve kadro

Bir dostum öteki bir anket örneğini daha iletti. Özdemir Araştırma’nın 7-11 Ocak tarihleri ortasında yaptığı araştırmada soru şu: “Türkiye’nin problemlerini hangi partinin çözeceğine inanıyorsunuz?” Cevabına bakalım: Vatandaşların yarısı (yüzde 51.4) Türkiye’nin meselelerini çözme noktasında hiçbir partiye inanmamaktadır. Yüzde 19.2’si Türkiye’nin meselelerini çözmede AKP’nin daha başarılı olacağını düşünürken, CHP’nin başarılı olacağını düşünenlerin oranı ise yüzde 16.7’dir.”

CHP genel merkezine yakın bir isim bu anket üzerinden şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu bize ikna edilmesi gereken çok büyük bir kitle olduğunu söylüyor. Bu iknayı yapacak kişi de kuşkusuz CHP adayı olacaktır. Yani adayın bir an önce açıklanması, adayın hazırlanıp, kamuoyunu ikna etmesi açısından önünde sıkıntı ve uzun vakit alacak bir devir olduğunu gösteriyor. Bu türlü 1 ay 2 ay kala projelerimle yola çıkarım diyen hüsrana uğrayacaktır. Bu isim Ekrem İmamoğlu da olabilir Mansur Yavaş da.”

Anketten bir not daha:

Özdemir Araştırma’nın yaptığı ankette “Tayyip Erdoğan ve Mansur Yavaş’ın gireceği bir Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy dağılımı” şöyle: Tayyip Erdoğan 38.4, Mansur Yavaş 47.5, Oy kullanmam 12.4, Söylemek istemiyorum 1.6… Tekrar tıpkı ankette “Tayyip Erdoğan ve Ekrem İmamoğlu’nun gireceği bir Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy dağılımı” şöyle: Tayyip Erdoğan 39.9, Ekrem İmamoğlu 45.7, Oy kullanmam 12.7, Söylemek istemiyorum 1.6.

SONUÇ: Dün… Ankara’da CHP koridorlarını yakından takip eden bir isimle konuştum: “Artık ok yaydan çıktı. Nisan ayının sonunda aday muhakkak olur. Lakin üç isim Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın 9 Şubat’ta yapacağı argüman edilen tepe ve oradaki uzlaşı çok değerli. Keşke bu ön seçim formülü kamuoyuna deklare edilmeden planlansaydı da yola o denli çıkılsaydı. Zira; İmamoğlu ve Yavaş’ın oy alacağı sosyolojik tabanlar birbirinden farklı ve bu isimlerin ortaklaşması kural.”