Halk TV iddianamesinde istenen cezalar belli oldu

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, düzenlediği “Turpun Büyüğü” isimli basın toplantısında uzman S. B. ile ilgili tezlerinin akabinde Halk TV yorumcusu ve Cumhuriyet gazetesi müellifi gazeteci Barış Pehlivan kelam konusu eksper ile telefonda görüştü. Bu görüşmeye ilişkin ses kaydı da Halk TV ekranlarında yayınlandı.

“Bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs” ve “kişiler ortasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması” kabahatlerinden başlatılan soruşturma kapsamında, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, Halk TV Program Koordinatörü Kürşad Oğuz ve Halk TV yorumcusu Barış Pehlivan tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Kelam konusu isimlerden Suat Toktaş 30 Ocak’ta tutuklandı. Barış Pehlivan ve Kürşad Oğuz ise isimli denetim kaidesiyle hür bırakıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmasını tamamladı. İddianameye nazaran, sorumlu müdür Serhan Asker, Ankara ofisinde olduğu için kelam konusu kayıtla ilgili bir bilgisinin olmadığını söylerken, sunucu Seda Selek rejinin yönlendirmesiyle yalnızca kaydın sunumunu yaptığını belirtti.

KAÇAR YIL İSTENDİ

Barış Pehlivan ve Kürşad Oğuz’a “Kişiler ortasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, yargı vazifesini yapanı etkileme, kayda alınan konuşmaların basın, yayın yoluyla yayınlanması” suçlamasıyla 6 yıldan 14 yıla; Seda Selek ve Serhan Asker ile soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Suat Toktaş’a “Kayda alınan konuşmaların basın, yayın yoluyla yayınlanması, yargı misyonunu yapanı etkileme” suçlamasıyla 4 yıldan 9 yıla kadar mahpus cezası istendi.

“YAYINLAMAK ÜZERE BİR HEDEFİM YOKTU”

Barış Pehlivan ise basın açıklamasından sonra telefon numarasını bulduğu bilirkişiyi telefonunun sesini dışarı vererek aradığını anlattı.

Pehlivan, “Sesi hoparlöre almamın emeli kanal yöneticim olan Kürşad Bey’in de konuşmayı duyması ve konuşma esnasında da bir yandan not almaktı. Konuşma esnasında Kürşad Bey’in gazetecilik refleksi ile o anda rastgele bir eksiklik olmaması gayesiyle görüşmeleri kayıt altına aldığını gördüm. Hedefimiz uzman ile yaptığımız görüşmeyi sözü sözüne yanlışsız aktarabilmekti. Lakin daha sonra bu görüşme kaydının Halk TV’de yayınlandığını öğrendim. Bunun canlı yayında o an için yayınlanacağını bilmiyordum. Kaldı ki bu kayıt yapılırken benim bu görüşmenin ses kaydını yayınlamak üzere bir maksadım da yoktu. Kürşad Bey’in bu görüşmeyi bir diğerine gönderip yayınlattığını yahut kendisinin canlı yayında direkt yayınlatıp yayınlatmadığımı bilmiyorum. Lakin sunmuş olduğumuz Halk TV kurumsal açıklaması bahse ait bize bilgi vermektedir” dedi.

BARIŞ PEHLİVAN’DAN SUAT TOKTAŞ’A: “AĞABEY BİZ GAZETECİYİZ”

Suat Toktaş ise birinci ses kaydını program müdürü Kürşad Oğuz’dan aldığını belirterek, “Aynı anda Barış Pehlivan da bana ileti attı. Uzman ile konuştuğunu bana iletti. Hatta ‘Ağabey büyük iş’ dedi. O esnada ses kaydı bana geldiği için Barış’a, “Bu kişinin ses kaydının alınmasına müsaadesi var mı ve dava açar mı?” formunda sordum. ‘Ağabey biz gazeteciyiz’ biçiminde yanıt verdi. Barış’la da bu görüşmeyi yaptıktan sonra haber merkezinde montaj kısmına geçtim ve bu kaydı benim onayımla yayınlattım. Bu esnada cep telefonum yanımda değildi. Montaj kısmı yayınlandıktan sonra odaya geldiğimde telefonumda Barış tarafından gönderilen “Ağabey istersen metin halinde yayınla, müsaade almadım” iletisini gördüm.

Bu süreç üç dakika kadar kısa bir müddette gerçekleşmiştir. Ben de karşılık olarak ‘Yayınladık’ dedim. Kendisi de bana ‘Ağabey bize buradan kesin bir dava açılır’ dedi. Ben de ‘Evet artık cezasına bakıyoruz’ biçiminde yanıt verdim. Rastgele bir hata sürece kastım olsaydı birinci baştan müsaade var mı formunda soru sormazdım. Bu ses kaydının yayınlanmasında rastgele bir arka niyet yoktur. Muhakkak eksper olarak vazife yapan müştekiyi yönlendirme yahut üzerinde baskı oluşturma emeli güdülmemiştir. Bilakis Barış uygun bir gazetecilik örneği göstererek kendisi hakkında suçlamalarda bulunulan bireye kelam hakkı vermiştir. Benim tarafımdan da bu kayıt yayınlanarak bireye kendini anlatma ve suçlamalara karşılık verme hakkı tanınmıştır” dedi.

“GAZETECİLİK REFLEKSİYLE HAREKET ETTİK”

Kürşad Oğuz da “Barış’ın bir telefon görüşmesi yaptığını gördüm ve toplantıda bahsi geçen ve uzman olarak vazife yapan S. isimli bireyle görüştüğünü anladım. O sırada gazetecilik refleksi ile konuşmalarda rastgele bir atlama olmaması, aklımda kalması ve eksik konu bırakmamak gayesiyle yanımda bulunan kayıt aygıtı ile görüşmeyi kayıt altına aldım. Bu sırada Barış’ın telefonu hoparlördeydi. Kendisi de benim kayıt yaptığımı gördü. Gazetecilik mesleğini icra etmemiz münasebetiyle katılmış olduğumuz birçok toplantıda, söyleşide veya yapmış olduğumuz röportajlarda bu biçimde kayıtlar yaparız. Bunu birçok gazeteci de yapar. Halk TV’de genel yayın yönetmeni olarak misyon yapan Suat Toktaş’a bir de sen dinle diyerek gönderdim. Bunu gönderirken de kendisine yordamınca yayınlamaması gerektiğini belirttim ve bunun bir hata teşkil ettiğini bildiğimden kaygılarımı lisana getirdim. Kabahat sürece kastımın olmadığını, bu kaydı büsbütün gazetecilik refleksi ile yaptığımı belirtmek istiyorum. Bunun ilgili programda yayınlandığını daha sonra toplumsal medyadan öğrendim. Ben Suat Bey’in de bu kaydın yayınlanmasında büsbütün gazetecilik refleksi ile hareket ettiğini düşünüyorum. Bunu birçok gazeteci de yapar. Buradaki maksat üstte da bahsettiğim üzere rastgele bir eksik konunun kalmamasıdır. Ben Suat Bey’in de bu kaydın yayınlanmasında büsbütün gazetecilik refleksi ile hareket ettiğini düşünüyorum” dedi.

“BİLİRKİŞİ GÖRÜŞMEK İSTEMEDİĞİNİ SÖYLEMESİNE KARŞIN SORULARINA DEVAM ETTİ”

İddianameye nazaran, Ekrem İmamoğlu, basın toplantısında eksperin vazife aldığı bir kısım soruşturma ve kovuşturmalardan bahsetti. Gazeteci Barış Pehlivan ise bilirkişiyi cep telefonundan arayarak, irtibat kurdu. Bu görüşmede ekspere İstanbul Adliyesi’nde misyon aldığı çeşitli soruşturma ve kovuşturmalarla ilgili konuştu. Lakin bu konuşma sırasında uzmanın müsaadesi olmadan ses kaydı aldı. Görüşme esnasında konuşma dökümlerinle nazaran Barış Pehlivan, İBB başkanı İmamoğlu’nun açıklamalarını hatırlattıktan sonra, “Bilirkişi olarak sistemli bir biçimde CHP aleyhine açılan davalarda vazife yapmanızı nasıl karşılıyorsunuz?” sorusuyla görüşmeye başladı. Bu sırada eksper görüşmek istemediğini söylemesine karşın Barış Pehlivan sorularına devam etti.

Ardından alınan ses kaydı, Halk TV’de moderatörlüğünü Seda Selek’in yaptığı “Seda Selek ile Neden Sonuç” isimli programda yayınlandı.

Savcı kıymetlendirme kısmında, program bir bütün olarak değerlendirildiğinde belge içerisindeki müşteki uzmanın bağımsız ve tarafsız olmadığı istikametinde bir kamuoyu oluşmasının amaçlandığı tarafında kanaat bildirdi. Ayrıyeten bu formda oluşacak kamuoyu baskısıyla da müştekinin İstanbul Adliyesi ve başka adliyelerde görülmekte olan çeşitli soruşturma ve kovuşturmalarda yaptığı resmi uzmanlık misyonunu de etkileme uğraşının olduğunu ileri sürdü. Ayrıyeten savcı, eksperin bağımsız ve tarafsız olmadığını argüman ederek İstanbul Adliyesi’nde ve Büyükçekmece Mahkemesi’nde devam etmekte olan soruşturma ve kovuşturmaları etkilemeye teşebbüs edildiğini argüman etti.