Beşiktaş’tan tarihi hezimet… Spor yazarları ne dedi

Trendyol Üstün Lig’in 28.haftasında Tümosan Konyaspor, 9 kişi kaldığı maçta 45. dakikada Uğurcan Yazğılı’nın attığı golle meskeninde Beşiktaş’ı 1-0 yendi. Konyaspor’da 27. dakikada Melih, 65. dakikada ise Ndao kırmızı kart gördü.

Ligde üst üste 2. hezimetini alan Beşiktaş, ulusal ortaya moralsiz gitti. Spor müellifleri, siyah-beyazlıların yenildiği karşılaşmayı kıymetlendirdi.

Attila Gökçe:

“Savunma, orta alan ve forvet oyuncuları birbirinden kopuk kişisel uğraşlarla gol arayıp şut çekmeyi denediler. Ne var ki başlangıçta özveri üzere görünen bu ayarsız oyun, Beşiktaş’ta taktik disiplin denen kavramını da yok etti. Öte yandan ikinci yarının başında oyuna katılan Semih, Muçi ve öbürleri, grubun gücünü yükseltemediler. Arkadaşlarına umut ve heyecan sunamadılar. Konyaspor 27’de Melih Bostan’ı, 65’de Ndao’yu kaybettikten sonra hem 10 kişilik hem de 9 kişilik oyunda hiç zorlanmadı. Zira kalede tahminen de meslek maçını oynayan Deniz Ertaş vardı. Dört kurtarışla alkışları kazandı. Maç bitti… Beşiktaş’tan üç puan daha gitti. Korkarım ki gaye duygusu da kaybolacak… Ziraat Türkiye Kupası’nı unutup sıra takımınma dönecekler. Üzgünüm ve dertliyim. Recep Uçar hocamızı ve Konyaspor’u samimiyetle kutluyorum.” (Milliyet)

Fatih Doğan:

“İlk yarıda 3 şey dikkatimi çekti. 1-İmmobile’nin yokları oynadığı ve ekibini 10-10 eşitlediği gerçeği. 2-Chamberlain’ın Gedson’a eşik edemediği ve orta alanda üretkenlikten uzak bir performans sergilediği. 3-Rakip evvel 10, sonra 9 kişi kalmasına karşın Beşiktaş’ın kanatsız oynadığı. Sağ bek de oynayan Tayyip Talha, stoperden öteye geçemeyeceğini gösteren, ileri çıkmayan, olmazları oynayan bir performans izlettirdi. 45+’da Uğurcan Yazğılı’ın alt pasın içine falsolu gelen ortada topları ağlara göndermesi Konya’nın direncinin birinci ödülüydü. İkinci yarıya Beşiktaş daha baskılı başlasa da 65’te Konya 9 kişi kalsa da maçı bırakmadı. Hürmet duyulacak bir defans gayreti verdiler. Beşiktaşlı oyuncuların alacağı ders, rakibin ortaya koyduğu gayrettir. Gerisi boş ve nahoş… ” (Sabah)

Ali Gültiken:

“Hoca geçen Gaziantep maçında olduğu üzere oyuna müdahalede tekrar çok geç kaldı. Rakip 10 kişi kalmış, santrfor almıyorsun. Sağ bek olarak Onur kulübede oturuyor, Tayyip Talha ile oyuna başlıyorsun. G.Antep Okerekeyle, Konya Yusuf’la bu bölgeyi çok tesirli kullandılar. İmmobile’nin forması alanda kendi yok. Büyük ekip oyuncusu bu formda davranamaz. Daha doğrusu bu türlü bir durumu kabullenemez. Rakibin 9 kişi kalmış ve gol atmadan maçı bitiriyorsun. Kimse yüzde yüzüyle alanda değil. Herkes mış üzere yapıyor. Oynuyormuş, çalışıyormuş, uğraş gösteriyormuş, şut deniyormuş manzarasında ancak yürekler yüzde yüz alanda olmazsa sonuç bu oluyor. Küme düşme çizgisinde can siperane gayret veren 9 kişi kalmış Konya size tokatı atıyor. Karizmanızı o denli bir çiziyor ki kimseye de bir şey anlatabilecek haliniz kalmıyor.” (Sabah)

Asena Özkan:

“Sahadaki oyun mu? Eskilerin çaresizlik karşısında bir deyişi vardır; Doluya koydum almadı boşa koydum dolmadı. İki top direkten döndü üç mükemmel gol vuruşuna Konyaspor kalecisi Deniz Ertaş mahzur oldu. Uğurcan Yazğılı attı Konyaspor 1 – 0 öne geçti. Evvel Melih Bostan, sonra da Alassane Ndao kırmızı kart gördü ve Beşiktaş alanda dokuz kişi kalan rakibini yenmek bir yana eşitliği sağlayacak golü bulamadı. Ortada suçlayacak otorite yok çünkü hakem kusuru yok. Hatalıyı bulmak ise sıkıntı değil! Şu şöyle oynadı, bu bu türlü oynadı yorumu gereksiz zati o denli bir maç değildi dün geceki. Ayrıyeten vakit çalmak için oyunu çirkinleştiren mesken sahibi Konyaspor’a hiç kızmadım çünkü iki eksikle Beşiktaş’ı yenerken bunlar olağandır. Konyaspor’u kutlayalım… Bir tek şey fazlaca dikkatimi çekti o da Konyaspor ceza alanı içine yapılan ortalarda topa Beşiktaşlı tek futbolcunun dahi dokunamaması. Bunlar ya grubu sabote ediyorlar ya da hakikaten hünerleri bununla sonlu. Sizin aklınıza gelen öteki bir şey var mı?” (T24)

Güntekin Onay:

“(BU SKANDALI DA MI GÖRECEKTİK) Dost acı söyler, Arroyo şimdi bu düzeyin oyuncusu değil. Semih’in topsuz oyunla ilgili hiç bir fikri yok. Çok hareketsiz ve yalnızca topu ayağına istiyor. Solskjaer ve takımı eksik kalan rakiplere karşı dahi yanlış atılımlarla maç kaybediyor. Solskjaer ve grubu pragmatik değil. İskandinavlar muvaffakiyet için sistem, disiplin ve çalışmaya inanırlar. Fakat keskin yavuz ve radikal kararlar alabilecek bir yapıları yok. Türkiye liginde son 17 yıldır neden Türk teknik adamların çalıştırdığı kadrolar şampiyon oluyor? Bu seri bozulursa bunu dünyanın en pragmatik teknik adamı Mourinho’nun bozma talihi var. Türkiye’de Norveçli, İngiliz, Hollandalı teknik adam olmuyor. Olmaz da. Konyaspor’u tebrik etmek lazım. Aslanlar üzere gayret ettiler ve çok kıymetli bir 3 puan aldılar.” (Hürriyet)

Bilal Meşe:

“Beşiktaş mı? Valla ne siz sorun, ne ben söyleyeyim arkadaş. Rakip 9 kişi, tek kale oynuyorsunuz, bir gol dahi atamıyorsunuz, bu oyundan dersler çıkmaz, Ole dahil hepiniz sınıfta kaldınız! Bu ayıp size kâfi, yuhh ki, yuhhh. Rezaletin fotoğrafıdır dünkü mağlubiyet!” (Milliyet)

Cem Dizdar:

“Ancak büyüyen alanı kullanma şuuruna sahip bir Beşiktaş alanda var mıydı? işte soru tam da buydu. Merak ettim, ‘’Dokuz futbolcuyla kalmış bir ekip kaçlı savunmayla oynuyordur sanki?’’ 83’teki süratli hamlede neredeyse gol buluyordu Konya! Hülasa… Çok az şey oldu ve maç bitti. Görüldü ki, Beşiktaş’ın yolu uzun. Gerek idman gerek teknik gerek taktik! Bunun için Ola Gunnar Solksjaer’in de kulüp idaresinin de çok çalışması gerek. Evet, ‘’Çalışmak yetmez’’ tahminen fakat öteki da bir yol yok!” (Fanatik)

Uğur Meleke:

“Evet Solskjaer, Beşiktaş’ın başına geçtikten sonra kimi ufak rahatsızlıkları giderdi. Kolay top kaybı sorununu teşhis etti, tedavi yolları ortaya koydu. Oxlade, Masuaku, Joao Mario, Emirhan üzere ferdi dokunuşlar da var. Lakin Solskjaer de motamot Van Bronckhorst’la emsal bir açmaza girdi şu anda: Rakip teknik adamlar Beşiktaş’ı yanlışsız tahlil edip tedbir aldığında bir B planı şimdi koyamadı ortaya. Sonlarının benzemesini elbette istemem ancak şu anda bir “Giovanni van Solskjaer” devam sineması izliyoruz adeta.” (Hürriyet)