Hakan Fidan’ın yeni planı
Suriye’de yaşanan gelişmelerin akabinde Türkiye’nin de bölgedeki stratejik atakları devam ediyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’nin yine inşası, kalkındırılması ve temel sorunlarına tahlil noktasında birçok açıklama yapmıştı.
Milliyet muharriri Didem Özel Tümer, “Suriye’nin komşuları toplantısına doğru” başlıklı yazısında Hakan Fidan’ın açıklaması üzerinden yaptığı görüşmelere değindi.
“Bakan Fidan’ın bir müddettir ikili ve çok taraflı birçok toplantıda işlediği “bölgesel meselelere bölgesel çözümler” yaklaşımı çerçevesinde muhataplarıyla bir “Suriye’nin komşuları toplantısı” konusunu çalıştığını öğrendim” diyen Tümer şunları kaydetti:
“Öncelikle bu yaklaşımı biraz açalım. Fidan bölge ülkelerinin problemlerini kendi ortalarında çözmeleri halinde hiçbir ülkenin üçüncü aktörleri bölgeye “davet etmesine” gerek kalmayacağını savunuyor. Böylelikle bölge dışı ülkelerin kendilerine bir “meşru gerekçe” oluşturarak problemlere müdahil olamayacağını belirtiyor.
BÖLGE SORUNU
DAEŞ de Suriye-Irak topraklarında kendine alan bulmuş bir bölge sorunu. Münasebetiyle DAEŞ’e ya da bölgedeki bir öteki güvenlik tehdidine karşı tahlil de, dayanışma da, istihbarat paylaşımı da bölge ülkeleri tarafından geliştirilmeli. Fidan’ın bu yaklaşımının en yakın örneği İran ve Rusya’nın Esad’ın davetiyle, ABD’nin DAEŞ tehdidini münasebet göstererek Suriye topraklarında varlık göstermesi.
ÇOK GECİKMEYECEK
Suriye’nin komşuları toplantısının Türkiye’nin mi yoksa öbür bir komşu ülkenin mi konut sahipliğinde ve ne vakit gerçekleştirileceği şimdi tam olarak netleşmese de “çok gecikmeden” yapılacağı tabir ediliyor. Suriye’nin İsrail haricindeki komşuları Türkiye, Lübnan, Irak ve Ürdün’ün katılacağı toplantıda Suriye’nin ekonomik, insani ve terörle uğraş üzere temel alanlardaki meselelerine “bölgesel çözüm” geliştirilmesi ele alınacak.
“FAALİYETLER BAŞLAMALI”
Bakan Fidan’ın CNN Türk televizyonunda katıldığı yayında da, Türkiye, Ürdün, Irak, Mısır, Lübnan ve Batı ülkelerinde yer alan Suriyelilerin geri dönmesi için ülkedeki tekrar yapılanma faaliyetlerinin bir an evvel başlaması gerektiğini vurguladığını belirtelim.”
