ABD’den musluğu kapatma kararı… YPG’liler maaş derdine düştü

ABD’de yeni Lider Donald Trump, Dışişleri Bakanlığı ve Uluslararası Kalkınma Ajansı tarafından finanse edilen tüm dış yardımların durdurulduğu maddeyi onayladı. Yine düzenleme buyruğu kapsamında alınan bu kararla terör örgütü PKK’ya ABD tarafından yapılan yardımların musluğu da kesilmiş oldu. Alınan karar akabinde PKK-YPG bir toplantı yaparak, örgütün taşeron kanadı SDG kümelerine karargâh, araç ve gıda-yemek üzere sarfiyatlar konusunda kısıtlamaya gidileceğine ve son kere maaş ödenebileceğine dair ihtarlarda bulunuldu.

İKİ MİLYARLIK GELİRLERİNİ KAYBEDEBİLİRLER

Türkiye Gazetesi’nin haberine nazaran, SDG içerisinde çatışan Rakka ve Haseke bölgesinde bulunan yapılar, örgütün maddi dayanak kısıtlaması bilgisini doğruladı. Kendi içlerinde terörist aylıklarının 60, 90 ve 150 dolar olarak üçe ayrıldığını kaydeden Haseke küme sorumlusu şunları söyledi:

“Bize Şubat ayı maaşının son olabileceği söylendi. Örgüt kendi imkanları ile maaş ödemeye devam etse bile yeni aylıklarda en az yarı yarıya kesintiye gidileceğini paylaştılar. Örgüt genelinde Türk askeri operasyonu beklentisi yüksek. PKK denetiminde olan bölgeler ortasında irtibatın kesileceği ve hâlihazırda yıllık 2 milyar doları aşkın gelir elde edilen petrolün de ellerinden gideceğinden tasa ediyorlar”

YPG’nin Tabka bölgesinde misyonlu küme sorumlularından Arap kökenli öteki bir terörist ise şu bilgileri paylaştı:

“Yaklaşık bir aydır Menbiç çizgisinde çatışmaya sokacak eleman bulamıyorlar. Tüneller de yüzlerce YPG’li bayan ve erkek var ve hepsi uyuşturucu tesiriyle orada tutuluyor. Neredeyse tüm güçlerini buraya yığdılar. Set Tişrin’i vefat kalım savaşı olarak görüyorlar. Bu nedenle şu ana dek hiç olmadığı kadar Kandil takımı burada faal olarak çatışmakta ve ölmekte. Bölgeye dağıtılan maaş ve öteki küme muhtaçlıkları ile ilgili tasarrufun değiştiği bize de iletildi”

PKK’nın kalkan olarak kullandığı IŞİD’li yakınlarının kaldığı El Hol ve Roj kampları da ABD’nin kararından hissesini aldı. Durumla ilgili konuşan kamp sakinleri, “Bize açık bir biçimde ‘ne hâliniz varsa görün’ dediler. Münasebet olarak da ‘ABD’nin yardımları durdurması’ dediler. Biz ülkelerimize dönmek istiyoruz. Ya da Şam’a teslim etsinler. Kuşatma ve insanlık dışı formüllerle öldüremediler artık açlıkla hepimizi topluca katledecekler” dedi.