Akdeniz Alevileri 14 Ocak kutlamalarından nasıl men edildi: Teklik zihniyeti ve çağın panzehri
“Kuzelli” ve “Kalandes” olarak isimlendirilen farklı inançları, kutlamaları ve Anadolu’daki birbirinden renkli bedelleri ele alan Aydınlık gazetesi müellifi Mehmet Yuva, “Bu çağın panzehiri birbirimize olan sevgimiz ve kenetlenmemiz olacaktır” dedi. Yeni yılı günümüzdekinden farklı bir vakitte kutlayan Akdeniz Alevilerine değinen Yuva, “Akdeniz Arabi Alevilerin kadim inancı olan Kuzelli ve Kalandes günlerinden yıllar sonra ocak ayının 14’ü yeni yıl olarak kutlanmaktadır. Bu, rastlantısal değil birebir coğrafyada kadim ortak bir kültürün soyundan gelmiş olmaktır” dedi. “14 Ocak: Uygarlığı bayram yapanlar” başlıklı yazısının tamamı şu halde:
“Yazımızın başında büyük küçük, yetkili yetkisiz herkes için bir hayati tavsiyede bulunalım: Sünniler Alevilere, Aleviler Sünnilere, her iki kesim Musevi ve Mesihilere daha çok sarılsın. Daha çok sevsin. Daha çok korusun kollasın. Bağlarınızı pekiştirin. Muhabbet ve kardeşliği samimi hislerle ve birincilere kadar yaşayın. Bu hayat ideolojisi hepimizin sıhhat ve hayat sigortası olacak. Gözlerini toprak bile doyurmayan, tekelci hegemonyada tepe yapmış, karanlık zihniyetlerini alême musallat etmek isteyen, artık milyarların bile tatmin etmediği, daha çok elde etmek için tüm insani kıymetleri ayaklar altına almış, fuhuş, uyuşturucu, kumar, pornografi, 24 saat toplum mühendisliği yapan medyayı ve ‘güçlü olan ezer’ zihniyetinin hâkim olması için milyarlar harcamaktan çekinmeyen zifiri karanlık bir çağı inşa ediyorlar. Bu çağın panzehiri birbirimize olan sevgimiz ve kenetlenmemiz olacaktır.
SAHİPLENMEYİN SAHİP ÇIKIN
Ülkemizin ve bilhassa çok çetrefilli ve kırılgan bir sürecin içinden geçen komşumuz Suriye’nin bilhassa “Kayıp Vakitlerin İzinde” olan “Akdeniz Alevilerine”, Dürzilere, Kürtlere, Sünni-Alevi Türkmenlere, Doğu Kiliselerin temsilcisi Antakya, Süryani ve Ermeni Patrikhaneleri ve toplumlarına sahip çıkın. Sahiplenmeyin, sahip çıkın diyoruz. Yani hegemonya tamahından münezzeh benimseyin, koruyun, kollayın tavsiyesinde bulunuyoruz. Yapmazsak ve Türk-Suriye milletini yekpare görmez, “benden ve benden değil” yaklaşımıyla muamelede bulunursak Sünniler, Türkiye, Suudi, Katar, Arap Birleşik Emirlikleri ve ortada kalmış Laik Sünniler olarak bölünür.
Dürzileri İsrail’e, Akdeniz Alevilerini Rusya, Fransa, ABD ve hatta İsrail’e, Kürtleri ABD ve İsrail’e, Şafi-Sünni olanların bir kısmını Türkiye’ye, Sünni Türkmenleri Türkiye’ye, Alevi-Şii Türkmenleri Irak, İran yahut Fransa’ya, İsmail’li Fransa, İngiltere yahut Rusya’ya, Süryanileri İsveç, Almanya, ABD’ye, Ermenileri Fransa yahut Rusya’ya sığınmak zorunda kalabilirler. Bu taksim atom bombasından daha yıkıcıdır. Bu mevzuyu önümüzdeki yazıda detaylı işleyeceğiz. Bugünkü bahsimiz 14 Ocak’ı yeni yıl olarak kutlayan Akdeniz Alevilerine ayırdık. Coğrafyamız alemin bereketli hilalidir. Uygarlıklar beşiğidir. Akıl, hikmet, merhamet ile donatılmış, tarım üretimi yapabilen, sanatkar (sanayi kökenlidir ve eser ortaya koyan demektir) birinci Adem ve birinci insanın yurdudur.
TEKLİK ZİHNİYETİ
İnsanın ve yaratıcısının yapıtı olan tüm dinler ve itikatların harmanlandığı coğrafyadır. Akıllı insanın yarattığı zenginlik ve varlık coğrafyamıza sığmamış, tüm Akdeniz havzası, Batı Anadolu, Yunan, Balkanlar, İtalya, Adriyatik Denizi ve daha uzak diyarların topraklarında inşa edilen uygarlıklara tohum olmuştur. Vakit içinde bütünsellik ve birlikteliğin sembolü olan bayramlar bir dinin, mezhebin yahut bölgenin monopolünde ufalmaya maruz kaldı. İtikada uygun değil teziyle kutlamalar men edildi. Teklik zihniyeti hayatı bir siyah renge boyamaya yeltendi. Bu ise İnsanın tabiatı, tabiatın renk cümbüşü, hayvanların türevleri, zevkleri ve renkleri ile bağdaşmamaktadır. Bu sebeple uğraşları tahlil sunmamış yalnızca yıkıcı olmuştur. İşte bu koşul ve ahvalde Akdeniz Alevileri kadim yakın uygarlıkların bayramlarını içselleştirerek, koruyarak günümüze kadar taşıdılar.
KUZELLİ
Ocak ayının 14’üne tekabül eden gün, Kuzelli, Kalandes yahut Ras El-Sene (Yeni Sene) olarak kutlanır. “Kuzelli” sözü çok eskilere dayanan, lisanlar ortası etkileşimle, vakitle Arapçaya da geçmiş bir söylemdir. MÖ 1450-1195 tarihlerinde Lazkiye’nin Ras Şımra (Ugarit) bölgesinde, bir ticaret kenti olan Ugarit devrinde, bu kelamın iki sözden türemiş “kuz-li” biçiminde kullanıldığı, mana olarak “ILAHIN DÖNÜŞÜ” manasına geldiği, Rahmet Yaradanı BAAL’ın kuraklığı yok ettiği manasında kutlanan değerli bir gün olarak karşımıza çıkmaktadır. Filoloji uzmanları, tarih ve arkeoloji bilimcileri ise “KUZ-Lİ ” sözünün Süryani-Arami lisanında “YENİ BAŞLANGIÇ” manasına geldiğini belirtmiştir. Vakitle bu sözün Arapçada “KUVVE-ZELLE ” manasında kuvvet ve zillet olarak, bir kısmı da bu sözün tek söz olarak ateşin harlandığı anı belirten “kavzele-kavzelet ennar”, “ATEŞ HARLANDI” manasına geldiğini argüman ettiler. Bugün ayrıyeten “KALANDES BAYRAMI” olarak ta kutlanmaktadır. Hz. Musa’nın Firavunu alt ettiği gün olarak zikredilmiştir. Bugün için, Hz. Musa’nın Tıp Dağı’nda kutsal ateşi görmesi, kutsal ateşten Rabbin sesini işiten Musa’nın o hamasetle Firavun’u yendiği anlatılmaktadır. Suriye’de ve yakın tarihe kadar Antakya’da bugün için ateş yakma ritüeli vardı. Kavzele dediğimiz “HARLI ATEŞ” bu olayla ilgilidir. Bunun anısını Yahudiler Roş Haşana (Senenin Başı) olarak kutlar. Aslında İbranice ve akraba lisan Arapçada Roş yahut Raş (Ras) Baş demektir. Haşana, yahut Hasana ise düzgünlük yapma, yenilenme, düzeltme manasındadır. Roş Haşana uygunlukta, yardımseverlikte yenilenmek, başlatmak, yeni bir sayfa açmak demektir.
Ras Essene, yahut Yeni Sene çağdaş takvim çalışmaları 8.yüzyılda başlamış, MÖ 46 yılında Jul Sezar(100-44) tarafından Julyen takvimine geçilmiş, son halini İmparator Agustus devrinde almıştır. Sonra da 13. Papa Gregory (1538-1612) Gregoryen, şimdiki Hz. İsa’nın doğumunu başlangıç olarak kabul eden yanılgı hissesi asgarî olan Miladi takvimini bulmuştur.
31 Aralık yılın sonu 1 Ocak yılın başı olsa da Doğu Ortodoks kilisesi yılbaşını 14 ocak olarak kutlamaktadır. Özetle şu özel manalar çıkacaktır: Kuzelli; Rahmet rabbi Baal’ın kuvveti ve kuraklığın zilleti (yenilgisi). Kuzelli; Hz.Musa’nın ateşten aldığı kuvveti, Firavunun zilleti. Kuzelli; Aramice yeni başlangıç, rahmetin gelişi, firavunun yenilmesi mantıken yeni başlangıç manasına da gelir.
BİRLİĞİMİZE VESİLE OLUŞTURSUN
Akdeniz Arabi Alevilerin kadim inancı olan Kuzelli ve Kalandes günlerinden yıllar sonra ocak ayının 14’ü yeni yıl olarak kutlanmaktadır. Bu, rastlantısal değil tıpkı coğrafyada kadim ortak bir kültürün soyundan gelmiş olmaktır. Bu bayram evvelden Suriye, Lübnan, Adana ve Mersin’de de kutlanırken günümüzde yalnızca Hatay yöresinde kutlanmaktadır.
Birliğimize, dirliğimize ve kardeşliğimize vesile oluştursun. Kutlu ve bereketli olsun. Beşere kudret İnsan düşmanlarına zillet olsun. Allah’ın selamı ve rahmeti sizlere daim olsun.”
