Arınç: Yeni bir anayasa yapmak lazım

Eski TBMM Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Abdullah Öcalan’ın mektubunu ve PKK’nin ateşkes davetini Barzani’nin yayın organı Rudaw’a kıymetlendirdi.

“Diyelim ki PKK kongresini yaptı, davete uydu ondan sonra mesela Türkiye’nin içinde devlet ya da hükümet, yani Kürtler için siyasi demokrasi ya da yasal bir yerde hangi adımlar atmak için hazır?” sorusuna Arınç şu cevabı verdi:

“Yeni hiçbir şey söylemiyorlar, söylenmiyor. Ben şu anda resmi bir misyon taşımıyorum lakin bu hususa ilgi duyan bir insan olarak elbet hem Milliyetçi Hareket Partisi’nin bu türlü çok tezli bir kelamla başlattığı bu sürecin önünde, gerisinde, içinde, dışında ne var ne yok diye sorduğunda çok fazla bir şey olmadığını gördüm. Fakat yapılan görüşmelerle hem İmralı’ya gidişler, hem DEM takımının gelip buralarda birtakım ziyaretler yapması, birtakım şeylerin Türkiye’deki bütün siyasi partilerle çabucak görüşülmesi herhalde olumlu kimi gelişmelerin de olabileceğini gösteriyor. Ancak şunu söz edeyim, ben Türkiye’deki bu demokratikleşme adımlarının hepsinin ya içinde oldum ya önünde oldum. Münasebetiyle Türkiye’de yaşayan Kürt kardeşlerimizin, bütün haklarının yani ana lisan başta olmak üzere elbet anayasadaki tarifinin dışında kendilerine ziyadesiyle ikram edildiğini, verildiğini, ikram edildi sözü fazla olur, yanlış olur.”

Öcalan’ın örgütü feshetme ve silahları bırakma istikametindeki açıklamasını “olumlu bir adım” olarak nitelendiren Arınç, bu davetin Türkiye’deki “terör sıkıntısının tahliline katkı sağlayabileceğini” lakin, PKK’nin bu davete nasıl karşılık vereceğinin şimdi aşikâr olmadığını ve örgüt içindeki farklı kümelerin tavrının belirleyici olacağını tabir etti.

Kürtlerin siyasi ve kültürel haklarına da değinen Arınç, Türkiye’nin son yıllarda bu alanda kıymetli adımlar attığını argüman ederken, anayasal seviyede esaslı değişikliklerin kelam konusu olmadığını belirtti.

Arınç, “Türkiye’nin Kürt ve Türk vatandaşlarının ortak devleti olduğunu, gelecekte yeni bir anayasa yapılması halinde Kürtlerin haklarının daha geniş bir halde tanımlanabileceğini” söyledi.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

Rudaw: Az evvel anayasadan kısa bir halde bahsettik. Şayet PKK silah bırakırsa ve Siyasetin önünde sanki anayasa değişikliği olabileceğin ihtimali daha yüksek olabilir mi? Bilhassa birinci dört husus sıkıntısı, vatandaşlık tarifi sorunu.

Bülent Arınç: Evet diyemem. Bu hususta ümitli değilim. Yani Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamalarına bakarsak, Bahçeli’nin açıklamalarına bakarsak yahut bu bahisteki yetkililerin açıklamalarına bakarsak bu türlü bir şey yok. Ancak nasıl Bahçeli’nin bu mevzudaki açıklaması hiç beklenmedik bir halde hepimizi şaşkınlığa uğrattıysa, bundan sonraki gelecekler konusunda, olabilecekler konusunda doğrusu hiçbir şey söyleyemiyorum.

‘ANAYASANIN DEĞİŞECEK TARAFI YOK ARTIK YENİ BİR ANAYASA YAPMAK LAZIM’

Rudaw: Anayasadaki “Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür” tarifinin çıkartılması ya da rastgele bir ırka hitap etmemesi formunda bir tartışma var. Bu tarif değişir mi?

Bülent Arınç: Bu bahiste külliyenin olumlu düşündüğünü zannetmiyorum. Oradan yapılan açıklamalar bu türlü bir tartışmayı muhakkak reddediyor. Ben yalnızca bunu size söylemiş olayım.

Rudaw: Pekala anayasanın değişebileceği bahisler nedir bu mevzuyla ilgili?

Bülent Arınç: Anayasanın değişilecek tarafı yok artık. Anayasa değişe değişe tanınmaz hale geldi. Yeni bir anayasa yapmak lazım.

Rudaw: Yeni anayasada olup da mevcut anayasa olmayan neler olabilir?

Bülent Arınç: Artık bugünkü beklentilere bakarak bu soruların karşılığını hiç kimse veremez. Yani Öcalan bu türlü söyledi, örgüt ne söyleyecek? Örgüt şunları şunları şunları talep ederse talep edemez. Etmemesi lazım. Dünkü bildiri “Size emrediyorum, bunu ben kurdum, size talimat veriyorum. Kongrenizi toplayın, örgütünüzü feshedin, silahlarınızı bırakın. Bunun vakti geçti evvelden de isyanlar olurdu, devlet bastırırdı. Ben bu en uzun süren 40 yıllık isyanı ben sona erdiriyorum, ben kurucusuyum” diyen bir irade var. Buna karşılık buradakilerin ne yapacağına bakacağız. Onların da efendim şu da olsaydı keşke, bu da olsaydı deme hakları yok. Bu türlü bir hakları yok. Biz bunu Türkiye’nin kendi içinde konuşuruz.

Rudaw: Diyelim ki PKK silah bıraktı. Siz tecrübeli bir siyasetçi olarak yani PKK’den sonra yeni bir silahlı örgütün ortaya çıkacağını varsayım edebiliyor musun? O denli bir şey olabilir mi?

Bülent Arınç: Silahlı örgüt yalnızca PKK olsa düzgün. Türkiye’yi ilgilendiren istikametiyle bakıyoruz olaya. Türkiye içerisinde de diğer silahlı örgütler de var. Bunlar natürel bu etnik sıkıntıyı kaşıyan örgütler vesaire değil. Daha çok aşırı sol tandanslı yahut diğer örgütlerle irtibatlı olanlar, onlar da zati nefes alamaz hale geldi Türkiye açısından. Mesela DEAŞ Türkiye için de büyük bir tehlikedir. Her gün Türkiye’de operasyonlar yapılıyor. DEAŞ’la irtibatlı, iltisaklı beşerler yakalanıyor. En son birtakım baskınlarda da onların izleri görüldü. Yani DEAŞ de bizim gözümüzde büyük bir terör örgütüdür. Ona karşı da önlemlerimiz var. Lakin bugün konuştuğumuz husus spesifik olarak Öcalan’ın kendi kurduğu örgüte yani PKK, siz PEKEKE diyorsunuz genelde de, ortasında fark yok bu bahiste. Yani ben senin artık lağvolmanı istiyorum demesidir. Karşı tarafın bugüne kadar bu türlü siyasi taleplerini biz esasen karşılamamıştık.