Hüseyin Çelik yine kızdıracak: Melek İpek çıkışı
AKP’nin kurucularından, eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, katıldığı KHK TV isimli Youtube yayınında, kurucuları ortasında yer aldığı AKP’ye yönelik yargı ve hukuk konusunda tenkitlerde bulundu. Çelik, “Biz yargının bağımsızlığından kelam ediyoruz. Yalnızca kağıt üzerinde yazıp, kendimizi kandırıyoruz. Ne yazık ki, biz de kendi militan yargımızı oluşturduk. Yani geçmişte kendisi mazlum olan lakin bugün gücü eline aldıktan sonra şayet birileri zalim kesilmişse, bu müthiş bir şeydir” dedi. Çelik şu sözleri kullandı:
“BAĞIMSIZ YARGI BANA ÇOK MASAL ÜZERE GELİYOR”
“Ben mesela Ulusal Eğitim Bakanlığım esnasında, bana yargının yaptığı eza ve cefayı Firavun Musa’ya yapmamıştır. Pekala, ne oldu? Biz geldik artık iktidar olduk, iktidarı yeterlice ele geçirdik. O denli bir şey olmalıydı ki, biz o denli bir yargı sistemi kurmalıydık ki, gayrimüslimi de dindarı da dinsizi de ateisti de bütün beşerler gerçek manada adaletle muhatap olsalardı. Gerçek adaleti iliklerine kadar hissetmeleri gerekiyordu bizim idaremizde. Lakin ne oldu artık? Maalesef ki maalesef söylüyorum; bizde Kemalist yargı vardı, militan Kemalist yargı vardı. AK Parti’nin bilhassa dediğim üzere son 10 yıllık iktidarında ne yazık ki, biz de kendi militan yargımızı oluşturduk. Bağımsız yargı falan artık bana çok masal üzere geliyor. Maalesef yok bu türlü bir şey.”
MELEK İPEK SÖZLERİ DİKKAT ÇEKTİ
Çelik’in, FETÖ’cü Akın İpek’in annesi olan ve terör örgütüne üyelik kabahatinden 7 yıl 6 ay yıl mahpus cezasına çarptırılan Melek İpek’e yönelik sözleri dikkat çeki:
“İnsanlara savunma hakkı vermeden, şunun bunun ve bir amirin ‘efendim bu da şuçludur’ demesiyle, ‘bana nazaran bu da iltisaklıdır’ demesiyle…’İltisak’ sözü, bizim hukuksal hiçbir metnimizde yer almayan, büsbütün gayri türel, gayri insani bir sözdür. Bu türlü bir şey olamaz. Yani bir insanın kabahati sübuta ermeden, sahiden o insanların hatalı olduğu ortaya çıkmadan, o insanlara ceza verilmez. Cezalandırılan yalnızca bu KHK’lılar olmadı. Onların çoluk çocuğu da cezalandırıldı.
“80 YAŞINDA, TEKERLEKLİ SANDALYEDEKİ MELEK İPEK CEZAEVİNDE…”
Şimdi 100 bin kişinin vefatından, 100 bin kişinin hayatından sorumlu tutulan Abdullah Öcalan şayet çıkacaksa, Türkiye’de cezaevlerinde siyasi olarak bir tek Allah’ın kulunun kalmaması lazım. Artık siz 80 yaşında ve tekerlekli sandalyeye bağlı olan, en az 10 tane kronik hastalığı olan Melek İpek’i cezaevinde bırakacaksınız fakat Abdullah Öcalan’ı özgür bırakacaksınız yahut ümit hakkı diye onu getireceksiniz. Bu yenilir, yutulur bir şey değil. Bu kabul edilemez.
Maalesef Türkiye’deki İslami kümeler da İslami cemaatler de tarikatlar da kendi menfaatlerine bir halel gelmediği sürece diğerlerine yapılan haksızlıkları sineye çekiyorlar. Onları görmemezlikten geliyorlar.”
