Korkmaz Karaca siyasete veda ettiğini açıkladı

Yatırımcı ve iş insanı Korkmaz Karaca, uzun süren ekran sessizliğini Ekran Haber YouTube kanalındaki “Tecrübe Konuşuyor” programında bozdu. Senem Uluhan’ın sorularını yanıtlayan Karaca, siyasete geri dönüş savlarına net bir lisanla karşılık verdi. Karaca, iktisat, gençlerin yurt dışına göçü ve TÜSİAD’ın son açıklamaları hakkında da değerlendirmelerde bulundu.

“SOSYAL MEDYA BENİM İÇİN BİR ALAN DEĞİL”

Ekranlardan ve toplumsal medyadan uzak kalmasının nedenini açıklayan Karaca, toplumsal medyanın mevcut durumunu eleştirerek şunları söyledi:

“Sosyal medyanın hali ortada. Kendimle ilgili kısa bilgi vereyim. 1978 doğumluyum, 15 yaşından beri hayatın içindeyim. Hayata ne kadar erken başlanırsa önde başlıyorsunuz. Ben de 1-0 önde başlayanlardan biriyim. Küçük yaşta Kapalı Çarşı kültürüyle büyüdüm. Milletlerarası bir şirketin Türkiye temsilciliğini yaptım. Bir devir Deniz Baykal’ın danışmanlığını üstlendim. Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Politikaları Kurulu üyeliği yaptım. CHP Parti Meclisi ve AK Parti MKYK üyeliği yapmış tek şahısım. Bir devir toplumsal medya lincine uğradım. O yüzden toplumsal medyayı pek beğenmiyorum ve içinde yer almıyorum”

“SİYASET BENİM İÇİN KAPANMIŞ BİR DEFTER”

Siyasete geri dönüp dönmeyeceği istikametindeki tezlere net bir lisanla cevap veren Karaca, şu açıklamayı yaptı:

“Şunu açıkça söyleyeyim; Korkmaz Karaca siyasete asla geri dönmüyor. Bunun altını kalın puntolarla çiziyorum. Hiçbir vakit da siyasette olmayacak”

“GENÇLERİN TÜRKİYE’DEN UMUDUNU KESMESİ YANLIŞSIZ DEĞİL”

Türkiye’den yurt dışına göç eden gençler hakkında da değerlendirmelerde bulunan Karaca, gençlerin yaşadığı zorluklara dikkat çekerek şu tabirleri kullandı:

“Bu jenerasyon her şeyi yaşadı. Zelzele, ekonomik kriz, salgın… Hepsini gördüler. 25 yıl iş hayatı olan bir insan 2-3 iş değiştirmek zorunda kalabilecek. Dünyanın büyük bir değişim ve dönüşüm içinde olduğu bir zamandayız. Vakit çok süratli akıyor, bilgiye ulaşmak artık daha kolay. ‘Gençler Türkiye’den kaçmalı, gitmeli’ deniliyor. Bu asla hakikat değil, kabul etmiyorum. Türkiye’de zorluklar var lakin geçmişte de vardı, gelecekte de olacak. Değerli olan ortama ne kadar ayak uydurabildiğiniz. İş hayatına giren bir insan egosunu kapının önünde bırakmalı. Ego ile bir yere varılmaz, kişi kendini geliştiremez”

“HAYAT ÇABASINDA DAYANAK ÖNEMLİ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gençlere erken yaşta evlenme tavsiyesini de değerlendiren Karaca, şu sözleri lisana getirdi:

“Burada gençler ne kadar erken yaşta evlenirse hayata o kadar sıkı sarılmış olacak. Tahminen diyeceksiniz ‘Ekonomik koşullar güç, gençler nasıl evlensin?’. Buna katılmıyorum. 20 yıllık evliyim. Hayatımın her noktasında eşim yanımda oldu, birlikte her düşünceyi aştık. Türkiye’de Selçuk Bayraktar üzere bir model var. Sıfırdan gelen bir aile, teknolojik yatırımlar yaptılar ve dünyaya ihraç ediyorlar. Yalnızca ihraç etmekle kalmıyorlar, sektörlerinde dünya lideri oluyorlar. Geçtiğimiz haftalarda dünyanın en kıymetli havacılık şirketlerinden birini satın aldılar. Bunlar gurur duyulacak şeyler”

“İŞ DÜNYASINDA TENKİT KÜLTÜRÜ DEĞİŞMELİ”

Son günlerde gündemde olan TÜSİAD Genel Kurulu’ndaki tenkitler hakkında da konuşan Karaca, iş dünyası ve hükümet ortasındaki bağlantıya dikkat çekerek şunları söyledi:

“TÜSİAD, Türkiye’de kurumlar vergisinin yüzde 80’ini ödeyen, büyük istihdam sağlayan ve ihracatın değerli bir kısmını yapan iş dünyasının kıymetli bir kuruluşu. Tenkit hakları var mı? Doğal ki var ancak içeriğine dikkat etmesi lazım. Hükümet yetkililerine ulaşmak sıkıntı bir şey değil. İktisat Siyasetleri Kurulu’ndayken Sayın Cumhurbaşkanımız defalarca TÜSİAD’la bir ortaya geldi. Kapılar kapalı değil.

Eleştirilerimizi arbede eder stilde yaparsak ne eleştireni ne de eleştirileni yarar sağlar. Birbirimizi eleştirirken yükseltmeliyiz, alçaltırsak daima bir arada alçalırız. TÜSİAD’ın da kendisini eleştirmesi lazım. Bayraktar Ailesi dünyanın en büyük markalarından birini satın alıyor. TÜSİAD üyeleri ise son yıllarda inovatif bir buluş çıkaramadı yahut büyük bir satın alma gerçekleştirmedi. O yüzden farklı bir lisana gereksinim olduğunu düşünüyorum”

“TÜRKİYE YATIRIMCI İÇİN HALA CAZİP”

Türkiye’de yatırımcıların ve sermayenin kaçtığı tezlerine da karşı çıkan Karaca, Türkiye’nin yatırım açısından cazip bir ülke olduğunu belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:

“Organize Sanayi Bölgeleri tam kapasite çalışıyor. Yatırımcılar istedikleri vakit hükümet yetkilileriyle bağlantı kurabiliyor. Türkiye’de yatırım yapmaya uygun bir iklim ve dinamik bir pazar var. Dünyanın tüm merkezlerine 4 saat aralıkta bir coğrafyada yaşıyoruz.

Ben 15 Temmuz gecesi sabah uyandığımda ‘Dolar ne olacak?’, ‘Piyasalar ne olur?’, ‘Türkiye nereye masraf?’ diye endişelendim. Fakat Türk insanı üç gün içinde her şeye ahenk sağlayıp yoluna devam eden bir dayanıklılığa sahip.

Türkiye’de yatırım belirli devirlerde azalabilir lakin genel ivmeye bakıldığında yükselen bir trenddir ve bu bu türlü devam edecektir”