Köy Enstitüleri’nin kurucusu Hasan Ali Yücel ölüm yıl dönümünde unutulmadı

Felsefe öğretmeni olan Hasan Âli Yücel 28 Aralık 1938’de, 2’nci Celal Bayar hükûmetinde Ulusal Eğitim Bakanlığı’na getirildi. Üniversite ıslahatı (Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi’nin kurulması, Yüksek Mühendis Okulu’nun İTÜ’ye dönüştürülmesi ve Ankara Tıp Fakültesi’nin kurulması), Köy Enstitüleri’nin kurulması, dünya klasiklerinin Türkçeye çevrilmesi ve birinci resmî ve telifli Türkçe ansiklopedi olan İnönü Ansiklopedisi’nin ön çalışmaları, onun bakanlığı döneminde gerçekleşti.

Eski Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel, vefatının 64. yıl dönümünde Cebeci Asri Mezarlığı’nda düzenlenen aktiflikle anıldı. Aktifliğe, CHP Genel Lider Yardımcısı Suat Özçağdaş, beraberindeki milletvekilleri, birtakım sendikaların temsilcileri ve Yücel’in torunu Ali Eronat katıldı. Anma etkinliğinde Yücel’in mezarına çelenk bırakıldı, hürmet duruşunda bulunuldu.

Burada konuşan Özçağdaş, büyük devlet adamlarının milletler için her vakit bir talih olduğunu lisana getirdi. Cumhuriyet’in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, fikir ve hareket dünyası büyük bir başkan olduğunu, birebir vakitte bu büyük fikir ve aksiyon dünyasını daha da genişletebilecek yeni Mustafa Kemaller bulabildiğini belirten Özçağdaş, Hasan Ali Yücel’in o Mustafa Kemallerden biri olduğunu söyledi. Özçağdaş, öğretmen olan Yücel’in Birinci Ulusal Eğitim Şurası’nı topladığını, birinci İslam ansiklopedisini, büyük dünya yapıtlarını Türkçeye çevirdiğini anlattı.

Türkiye’nin büyük düşünürlere, büyük aksiyon ve dava beşerlerine, devlet adamlarına minnet duyduğunu vurgulayan Özçağdaş, “Halkımızın, bugün okullarda okuyan 19 milyon çocuğumuzun şükran hisleri vardır. Sayın Hasan Ali Yücel’e değerli eşleri Refika Yücel’e ve ‘hayatta ben en çok babamı sevdim’ diyen büyük şairimiz Can Yücel’e Allah’tan rahmet diliyorum. Bugüne kadar Türkiye’ye yaptıkları bütün katkılar için şükranlarımı sunuyorum. Ruhları şad, yerleri cennet olsun.” dedi.

Hasan Ali Yücel’in torunu Ali Eronat ise Yücel’in 1954’te bir kitabın cildine yazdığı notta, “8 Mart 1954 tarihinde, 15 yıl sonra, bir gecenin sabaha karşısında gönlüm huzur ve iftiharla dolu bu cildi karıştırdım. Benden sonra geleceklere bundan değerli ne verebilirim diye düşündüm. Olsa olsa bu işleri yapmama imkan veren milletime minnetimi.” tabirlerine yer verdiğini lisana getirdi.

Eronat, Yücel’in minnetle doğduğunu ve minnetle hayatını kaybettiğini söyledi.