Müsavat Dervişoğlu: Yarattıkları bataklıkta kendileri boğulacak
İYİ Parti Genel Lideri Müsavat Dervişoğlu, partisinin küme konuşmasının tamamlanmasının akabinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. CHP İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt’a açılan soruşturma hakkında bir soruyu yanıtlayan Dervişoğlu, şu sözleri kullandı:
“BU YARATTIKLARI BATAKLIKTA…”
”Soruşturma açmak için bu hükümetin ve Cumhurbaşkanı’nın çok önemli mazeretlere muhtaçlığı yok. Kendisine dokunan muhalif bulduğu herkese soruşturma açabilecek bir yargı sistemi oluşturmuş. Adeta İstanbul’da bir sıkıyönetim idare savcılığı oluşturulmuş. Talimatta hareket ediyor izlenimi veriyor bu yapı. Ayrıyeten her küçük sıkıntıdan soruşturma açan bir hükümet kümesi olan bir siyasi partinin genel başkanı olarak tehdide uğradığımda kılını bile kıpırdatmadı. Ne Cumhurbaşkanı ne Meclis Başkanı ne Adalet Bakanı hiçbirisi harekete geçmedi. İçişleri Bakanı da durumdan görev çıkarmadı. Muhalifleri bastırmak sindirmek gayesiyle lafları cımbızlayıp bir tahkikat alanı oluşturmaya çalışıyorlar. Gün gelecek bu yarattıkları bataklıkta kendileri boğulacak.”
“MAHSURLU BULUYORUM”
Dervişoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş’ın partisinin Cumhurbaşkanı adayı belirleme sürecinin erken olduğuna ait açıklamasının anımsatılmasının akabinde şunları söyledi:
”Ben bireyler üzerinden kıymetlendirme yapmıyorum. Bu sürecin çok kıymetli olduğunu münasebetiyle kişiselleştirilmemesi gerektiğini tekraren söyledim. Hem küme kürsüsünden hem Meclis kürsüsünden hem de yapmış olduğum çeşitli açıklamalarda. Cumhurbaşkanlığı sorunu, milletimizin temel sorunu münasebetiyle bir partinin iç sıkıntısıymış üzere değerlendirmeye tabi tutulmasını yerinde ve manalı görmüyorum. Ve Türkiye’de yaşanan bu denli olumsuzluğu gölgede bırakacak tartışmalar mihenk taşı olarak tanımlanmasına da mana vermiyorum. O sebeple reaksiyonları de şahısların reaksiyonları üzerinden pahalandırmak üzere bir durumla karşı karşıya bırakılmayı arzulamıyorum. Türkiye’nin sorunuysa, Türkiye’yi ilgilendiriyorsa bu problem bir partinin iç problemiymiş üzere ele alınmasını mahsurlu buluyorum.”
