Netanyahu’ya sunulan rapor ortaya çıktı: Türkiye ile savaşa hazırlan
The Jerusalem Post gazetesinde yer alan habere nazaran, Nagel Komitesi’nin savunma bütçesi ve güvenlik stratejisine ait son raporunda, Tel Aviv idaresinin Türkiye ile direkt bir çatışmaya hazırlıklı olması gerektiği kaydedildi. Nagel Komitesi’nin raporu, dün Başbakan Netanyahu, Savunma Bakanı Yisrael Katz ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’e sunuldu.
RAPORDA ‘OSMANLI’ DETAYI
Türkiye’nin Osmanlı devrindeki nüfuzunu geri kazanma hırsıyla hareket ettiği tabir edilen raporda, bu konusu durumun İsrail ile tansiyonun artmasına ve muhtemelen çatışmaya dönüşmesine yol açabileceği öne sürüldü. Raporda, Suriyeli muhalif kümelerin Türkiye ile ittifak kurarak İsrail’in güvenliğine yönelik yeni ve güçlü bir tehdit oluşturma riski bulunduğu öne sürülürken, “Suriye’den gelen tehdit İran tehdidinden bile daha tehlikeli bir hal alabilir.” denildi.
İSRAİL’DE TÜRKİYE’YE KARŞI ‘EKONOMİK HAZIRLIK’ GÜNDEMİ
Nagel Komitesi’nin hazırladığı raporda, öbür bölgesel tehditlerin yanı sıra “Türkiye’nin yarattığı zorluklarla” başa çıkabilmek için savunma bütçesinin gelecek 5 yıl içinde yıllık 15 milyar şekele (yaklaşık 4,14 milyar dolar) kadar arttırılması önerildi.
Netanyahu, kendisine sunulan rapora ait, “Orta Doğu’da esaslı değişikliklere şahit oluyoruz. İran uzun vakittir en büyük tehdidimizdi lakin arenaya yeni güçler giriyor ve beklenmedik durumlara karşı hazırlıklı olmalıyız. Bu rapor bize İsrail’in geleceğini teminat altına almak için bir yol haritası sunmaktadır.” tabirlerini kullandı.
‘TÜRKİYE İLE MUHTEMEL ÇATIŞMAYA HAZIRLIK İÇİN ASKERİ YETENEKLER GÜÇLENDİRİLMELİ’
Türkiye ile muhtemel çatışmaya hazırlık için askeri yeteneklerin güçlendirilmesi gerektiği savunulan raporda, İsrail’in uzun menzilli vuruş kabiliyetini güçlendirmek için ek F-15 savaş uçakları, yakıt ikmal uçakları, insansız hava araçları ve uydular satın alması gerektiğinin altı çizildi.
Raporda kısa-orta menzilli Demir Kubbe, ABD ile birlikte üretilen orta-uzun menzilli Davud Sapanı, Arrow sistemleri ve Iron Beam (Demir Işın) lazer tabanlı füze savunma sistemi üzere hava savunma sistemlerinin kabiliyetlerinin geliştirilmesi gerektiğinin altı çizildi.
Diğer yandan raporda, Ürdün ile muhtemel diplomatik sonuçlarına karşın İsrail’in savunma stratejisinde kıymetli bir değişikliğe işaret edecek olan Ürdün Vadisi boyunca tahkim edilmiş bir güvenlik bariyerinin inşa edilmesi gerektiği de belirtildi.
CLEAN BREAK PROJESİ: GEREKİRSE SURİYE’Yİ VURUN
Muhafazakar Parti Likud, 1996 yılında lideri Netanyahu ile iktidara geldi. ABD derin devleti, İsrail’in yeni lideri için bir rapor hazırlamaya karar verdi. “Clean Break Projesi” isimli rapor, İsrail’in güvenliğini temel alıyordu… Bir güvenlik şemsiyesi oluşturmak ve ‘düşmanlardan korunmak” için İsrail’in yapması gerekenleri sıralıyordu. Birebir vakitte ABD-İsrail ikilisinin birlikte Ortadoğu’yu yine şekillendirme projesiydi…
Raporda dikkat çeken satır başlarından biri de “Türkiye ve Ürdün’le işbirliğini geliştirmek, bu yolla Suriye’yi zayıflatmak, denetim altına almak, hatta etkisiz hale getirmek” amacıydı. Bu gaye doğrultusunda Lübnan’dan İsrail’e karşı akınlara karşılık verilirken Suriye’nin de amaç ülke olarak belirlenmesi, Lübnan’daki Suriye askeri gayelerinin vurulması ve bu da yetersiz olduğunda direkt Suriye içindeki noktaların vurulması belirtiliyordu.
