Okan Bayülgen’den eleştiri: ‘Tiyatro durur, maç durmaz’

Okan Bayülgen, Hayko Cepkin ile onun eşi Aslı Kula, Etiler’deki bir yerden çıkarken objektiflere yansıdı. Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de 78 kişinin ömrünü yitirmesinin akabinde ilan edilen ulusal yas nedeniyle Bayülgen ve Çepkin’in sahneye çıktığı ‘Drakula’ isimli tiyatro oyunun galası iptal edilmişti.

“BİZİM HASSASİYETİMİZ DİĞERLERİNDEN ÜSTÜN DEĞİL”

Habertürk’ten Nazif Şahin Karpuz’un haberine nazaran, yaşananlarla ilgili konuşan Okan Bayülgen; “Galamızı Kartalkaya’daki olaydan ötürü iptal ettik. Lakin arkadaşlarımız ve takımımız bir ortada olmak istedi. Zira biz acıda, açıda ve sevinçte bir ortada olduğumuz için Hayko’cuğum ile burada bir yemek yedik. Neden? Zira koşullarımızı ve planlarımızı konuşacağız. ‘Drakula’da birlikte oynuyoruz, çok hoş giden bir oyunumuz var. Münasebetiyle bu yüzden bu türlü bir gece geçirdik. Bütün halkımızın kederini paylaşıyoruz. Konutumuzda olmak yerine, Hayko’cuğum geldiği vakit her seferinde otelde kalıyor. Hasebiyle onu hem otelden çıkarmak, otelde yalnız bırakmamak hem de bedelli eşiyle birlikte ve tüm grubumuzla bir ortada olmak için burada bir ortaya geldik” dedi.

Ardından “Drakula’ oyunu için nasıl bir ortaya geldiniz?” sorusuna Hayko Cepkin, dostluklarının uzun yıllara dayandığı cevabını verirken Okan Bayülgen ise ülkemizde yaşanan bir felakette oyunlar, konserler ve diziler iptal edilirken maçların oynanmasının devam ettiğini vurguladı.

“TİYATRO OYUNLARI DURUR, MAÇLAR OYNANMAYA DEVAM EDER”

Okan Bayülgen, bahisle ilgili fikirlerini ise şu sözlerle ifade etti: “Bizim için değerli bir şey yapıyoruz lakin ülkemiz daima sıkıntı koşullar içerisinde. Hasebiyle daima felaketlerle, ölümlerle ve acılarla sarsılıyoruz. Biz de her seferinde iptal ediyoruz. Halbuki keşke sevinçte bir ortaya geldiğimiz üzere üzüntüde de bir ortaya gelebilsek, daima birlikte olabilsek. Biz bilinçsiz beşerler değiliz. Şuurlu beşerler daima bir ortaya gelsin. Neden konserler durur, diziler oynamaya devam eder? Ya da neden tiyatro oyunları durur, maçlar oynamaya devam eder? Bunu anlayabilmiş değilim. Halbuki bir futbol maçında, futbolcularla halk bir ortaya gelip ortak bir şeye üzülecek halleri yok. Dizilerde halkla, diziyi seyredenlerle, diziyi yapanların bir ortaya gelecek hali yok…”

“Halbuki hem müzisyen olan Hayko, konser veren Hayko, hem tiyatrodaki Hayko, hem de Okan, tiyatroda beşerlerle bir ortaya geliyor. Müzik performanslarında beşerler bir ortaya geliyor. Pekala, sevinçli müzikler söylenmez, hüzünlü müzikler söylenir. Beraberce bir faciayı atlatacaksak, beraberce ruh halimizi sağaltacaksak, kendimizi tedavi edeceksek bir ortaya geldiğimiz işlere muhtaçlığımız var. Sevinçli müzikler söylemeyiz, hüzünlü müzikler söyleriz, tiyatroda bir ortaya geliriz. Biz bu mevzuyu öğrenmeliyiz. Bir arada hüzünlenmeyi, bir arada sevinmeyi öğrenmeliyiz. Bu olayda bütün felsefeciler diyor ki; ‘Bir felaket sonrası lakin halkın bir ortaya gelerek sağaltılması olabilir.’ Biz ne yapıyoruz? Herkes meskeninde otursun, her şey yasaklansın, kimse bir ortaya gelmesin, herkes kendi kendine acısını yaşasın. Bu türlü bir şey olmaz. Bir arada bir alışkanlığı yitiriyoruz. Türkiye’de ne vakit bir felaket olsa, konserleri yasaklamak, tiyatroları yasaklamak olağan, diziler devam etsin, maçlar devam etsin. Bu türlü bir saçmalık olmaz…”

“BU MEVZULARDA BİR ORTAYA GELMELİYİZ”

Okan Bayülgen; “Tam aykırısı mi olması gerekiyor?” sorusu üzerine “Tam karşıtı olması gerekiyor. Biz aptal beşerler değiliz ki seyircimizle bir ortaya gelip ne söyleyeceğini bilmeyen beşerler değiliz. Bu mevzularda bir ortaya gelmeliyiz. Hayko, bütün Anadolu’da konserler veren, kendi müziğini bütün Türkiye’ye sevdirmiş çok özel bir insan. Ben televizyoncuyum, tiyatrocuyum. Daima bir arada bir ortaya gelmeliyiz. Fakat bu türlü üstesinden gelebiliriz” tabirlerini kullandı.

“İLK PROGRAMINA GİDECEĞİM”

Öte yandan Okan Bayülgen, meslektaşı Beyazıt Öztürk’ün yıllar sonra tekrar program yapacağını açıklamasıyla ilgili ise “Bayıldım, o kadar sevindim ki! İnşallah yapar, çabucak birinci programına gideceğim” formunda konuştu.