Prof. Dr. Selva Demiralp: Ekrem İmamoğlu gözaltısının ekonomik faturası
Dünya gazetesi müellifi Prof. Dr. Selva Demiralp, “İmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları” başlıklı yazısında, “Böylesine sert bir siyasi müdahale, seçim sonrası periyotta ekonomiyi krizden çıkarıp istikrar kazandırabilmek için atılan adımları boşa çıkarma riski taşıyor” dedi.
Türk ekonomisinin bir demokrasi sınavı verdiğini belirten Demiralp, “Maalesef Türkiye iktisadı genel seçim öncesindeki kusurların derin yaralarını yeni yeni sarmaya çalışıp ayakları üzerinde doğrulmaya çalışırken, yeni bir sarsıntı ile karşı karşıya. Genel seçimler sonrasında rasyonele, Batı standartlarında hukuk ve demokratik prensiplere dönme iletisi veren Türkiye, bir sefer daha yerli ve yabancı yatırımcıları ürküterek yeni bir dönemece girdi. Unutmayalım ki yatırımcı meçhullüğü sevmez ve bu tıp ani siyasi müdahaleler piyasalarda sert reaksiyonlara neden olur” diye yazdı.
“MERKEZ BANKASI’NIN DÖVİZ REZERVLERİNİN PİYASALARI UZUN MÜHLET DENGELEYEBİLMESİ ZOR”
Türkiye’nin kredi risk priminin (CDS) süratle yükseldiğini, Türk lirasının dolar karşısında 19 Mart’ta yüzde altı paha kaybettiğini, Borsa İstanbul’un yüzde yedi düştüğünü, tahvil piyasasında büyük çaplı satışlar yaşandığını tabirlerini kullandı.
TCMB’nin yalnızca 19 Mart günü 8-9 milyar dolara yakın rezerv sattığının konuşulduğunu belirten Demiralp, “Seçim sonrasındaki 1.5 yıllık müddette swap hariç net rezervlerimizin geldiği düzeyin 66 milyar USD civarında eriştiğini hatırlayacak olursak, mevcut sürecin devamı durumunda Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinin piyasaları uzun müddet dengeleyebilmesinin güç olduğunu ve kur üzerindeki baskıların devam edeceğini söyleyebiliriz.”
“SATIŞ BASKISININ DEVAM ETMESİ MUHTEMEL”
“Bundan sonra ne olur?” sorusuna da cevap veren Demiralp, şunları dedi:
“Yaşanan gelişmelerin ekonomik bir krizi tetiklememesi, ve Türkiye’den başka gelişmekte olan ülkelere bulaşan bir satış dalgası yaratmaması piyasalardaki itimat ortamının en kısa vakitte yine inşasına bağlı. Bunun için ise demokratik hak ve hürriyetlere dair sarsılan inancın tekrar temin edilebilmesi gerekiyor. Piyasalardaki reaksiyonlar, altta yatan demokrasi kaygıları giderilmediği sürece açıklamaların yatırımcıları ikna etmeyeceğini gösteriyor. Mevcut sürecin devamı durumunda, yolun bundan sonrasında Türkiye varlıkları üzerindeki satış baskısının devam etmesi olasıdır.”
“EKONOMİDE DALGALANMALAR DEVAM EDECEK”
Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının, sırf iç siyasetteki istikrarları değil, ekonomik istikrarı da direkt etkileyen bir gelişme olduğunun altını çizen Demiralp, “Türkiye’nin hassas ekonomik dengelerin ve kırılgan yatırımcı inancının, bu tıp siyasi müdahaleler nedeniyle daha da kırılgan hale geldiğinin altını çizmemiz lazım. Bilhassa de genel seçimler sonrasında çok güç elde ettiğimiz kazanımların ve şimdi kapanmamış yaraların bu çeşit şoklardan ziyadesiyle etkilenme potansiyelleri olduğunu unutmamak gerek. Önümüzdeki süreçte, siyasi tansiyon artarsa Türkiye piyasalarındaki dalgalanma devam edecektir.” dedi.
