Rick Wakeman rock müziğin üstatlarıyla eşsiz yolculuğunu anlattı
RICK WAKEMAN VE DAVİD BOWIE: MÜZİĞİN YENİLİKÇİ RUHU
Rick Wakeman’ın David Bowie ile birinci tanışması 60’ların sonlarına dayanıyor. Wakeman, Bowie ile tanıştığında şimdi Junior’s Eyes isimli kümede çalıyordu. Bowie’nin imalcisi Tony Visconti, Wakeman’ın yeteneğini fark etmiş ve onu Space Oddity kaydında Mellotron çalması için davet etmişti. Wakeman, bu tecrübesi şu sözlerle anlattı:
“David, single kaydederken Mellotron’un ve yaylı çalgıların yer almasını istedi. Kayıt yalnızca yarım saat sürdü ve David bir Stylophone ile geldi. Başta işe yaramayacağını düşündük fakat single çıktığında kusursuz olmuştu.”
Bowie’nin bir sanatçı olarak adanmışlığına dikkat çeken Wakeman, onun müzikal vizyonuna hayran olduğunu belirtti.
JOHN LENNON İLE UNUTULMAZ SON SOHBET
Rick Wakeman, John Lennon ile yaptığı son konuşmayı unutamadığını lisana getirdi. Lennon’la Central Park’ın yakınındaki bir restoranda karşılaşan Wakeman, Lennon’un kendisiyle sohbet etmek için yanına geldiğini söyledi. Lennon, yeni albümü Double Fantasy ile ilgili zorluklarını Wakeman’a anlatmış. Wakeman, bu buluşmayı şöyle özetliyor:
“John, ilham verici ve kendini adamış bir sanatçıydı. Öldürülmeden evvel konuştuğu son müzisyenlerden biriydim. Bu anı hayatım boyunca unutmayacağım.”
BLACK SABBATH İLE ROCK’N’ROLL DOSTLUĞU
Rick Wakeman, Black Sabbath ile geçirdiği vakitleri ve kayıt süreçlerini anlatırken onları “rock’n’roll’u sahiden seven dostlar” olarak nitelendirdi. Wakeman, Sabbath Bloody Sabbath albümünün kayıtları sırasında Mini-Moog çalması için çağrıldığını söz etti:
“Studyo yan yanaydı ve bitirdiğimde uğrayacağımı söyledim. Onları bulduğumda hepsi uyuyordu. Yalnızca genç bir teyp operatörü vardı. Birkaç şey denedim ve çaldığım üçüncü şeyden sonra Ozzy başını kaldırıp ‘Harika’ dedi ve tekrar bayıldı.”
Wakeman, Black Sabbath ile olan bağlarının yıllar boyunca sürdüğünü de ekledi.
ROCK TARİHİNİN İLAHLARI VE RICK WAKEMAN’IN EŞSİZ YOLCULUĞU
Rick Wakeman’ın anıları, David Bowie’den John Lennon’a, Yes’ten Black Sabbath’a uzanan geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Wakeman’ın öyküleri yalnızca müzik dünyasının değil, rock tarihinin de derinliklerine ışık tutuyor.
