Trump’ın ikinci periyodunda sanat ve kültür üzerindeki baskıları, otoriter rejimlerin tarihi uygulamalarını hatırlatıyor. Ulusal sanat fonlarını ideolojik projelere yönlendirmesi ve sanatsal çeşitliliği kısıtlaması, kültürel bir savaşın habercisi olarak görülüyor.