TKP’den Gazze mesajı: Şimdi ABD emperyalizminin dostları düşünsün

Netenyahu 2 gün evvel, Trump’la “Orta Doğu’nun haritasını yine çizmek” ve “ateşkesin ikinci aşamasını” görüşmek için Washington’a gitmişti. Bu görüşmenin akabinde Trump’ın “Gazze’yi devralıyoruz” açıklaması gelmişti. TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan hususa ait olarak, ABD ile işbirliği yaparak, dizginlenmiş ve daha az saldırgan bir İsrail’le olağanlaşma peşindeki Suudi Arabistan, Mısır, Katar ve Türkiye üzere ülkelerin ikinci bir şokla karşı karşıya kaldığının altını çizdi.
“Şimdi ABD emperyalizminin dostları, müttefikleri, ortakları, eşbaşkanları düşünsün” diyen Okuyan açıklamasını, “Biz de düşünüyoruz elbette. Biçim değiştiren emperyalist saldırganlığa ve emperyalist rekabetin ortaya çıkaracağı yeni çatışma ve savaşlara karşı nasıl uğraş edeceğimizi… Ve Filistin halkının bu oldubitti karşısında direncinin nasıl artırılabileceğini…” diyerek uğraştan asla vazgeçmeyeceklerini belirtti.
TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan’ın açıklamasının tamamı şu formda;
“Trump’ın Gazze atılımı ne yazık ki ciddiye alınmak durumunda. Netanyahu ‘haritaları değiştiriyoruz’ diyerek ABD’ye gitti ve Trump’ın ‘Gazze’yi devralıyoruz’ açıklaması bu görüşmenin akabinde geldi.
Böylece ABD ile işbirliği yaparak, dizginlenmiş ve daha az saldırgan bir İsrail’le olağanlaşma peşindeki Suudi Arabistan, Mısır, Katar ve Türkiye üzere ülkeler ikinci bir şokla karşı karşıya kaldılar.
İlk şok, Hamas’ın askeri kanadının esir takası sırasında ‘ben bitmedim, gücümü koruyorum’ diyerek Hamas’ı işbirliğine yatkın ‘siyasi kanat’a bırakmayacağını göstermesiydi.
Trump, “ABD bölgeden çekilecek, buraları bize kalacak” uyanıklığını derin strateji olarak görenlere çok kolay bir gerçeği hatırlattı: Çin ile hegemonya uğraşına girişen bir ABD hiçbir yerden çıkmaz.
Şimdi ABD emperyalizminin dostları, müttefikleri, ortakları, eşbaşkanları düşünsün.
Biz de düşünüyoruz elbette. Biçim değiştiren emperyalist saldırganlığa ve emperyalist rekabetin ortaya çıkaracağı yeni çatışma ve savaşlara karşı nasıl gayret edeceğimizi…
Ve Filistin halkının bu oldubitti karşısında direncinin nasıl artırılabileceğini…”