Yeni Suriye “eski Türkiye” gibi olurken “yeni Türkiye” eski Suriye gibi mi olacak
İbret dolu bir son 24 saat yaşadık.
Yaşıyoruz.
Bu 24 saat içinde önümüze gelen haberleri alt alta yazıyorum.
(*) BİR: YPG ile HTŞ idaresi “Anayasal vatandaşlık” temeli üzerinde bir birlik ve beraberlik kontratı yapmış.
İmzayı atanlara bir bakalım.
EL ŞARA KİM MAZLUM ABDİ KİM, YPG NE HTŞ NE
El Şara kim?
Bugün Birleşmiş Milletler ve ABD’nin hala terörist saydığı HTŞ örgütünün lideri.
Türkiye’nin de geçen aralık ayına kadar, şahsen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzası ile “Terörist” kabul ettiği bir örgüt yani
Onunla tıpkı evraka imza atan Mazlum Abdi kim?
Avrupa Birliği, Almanya ve Türkiye’nin hala terörist kabul ettiği PKK’nın Suriye uzantısı olan YPG’nin önderi.
BAHÇELİ, ÖCALAN’IN İSMİNİN BAŞINDAKİ TERÖRİST SIFATINI FİİLEN ATTI
(*) İKİ “Öcalan açılımını” yaparak, şahsen benim de yürekten desteklediğim adımları atan MHP lideri Devlet Bahçeli, Öcalan’dan “PKK’nın Kurucu Önderi” olarak kelam etti.
Yani, Cumhur İttifakının ortağı olarak, “Devlet adına” Öcalan’ın isminin başındaki “Terörist” sıfatını kaldırdı.
SON 24 SAATTE ANKARA’DA BUNLAR OLURKEN İSTANBUL’DA NE OLUYOR
(*) ÜÇ: Suriye’de ve Ankara’da bunlar olurken, son 24 saat içinde Türkiye’nin en büyük kenti İstanbul’da da enteresan şeyler oluyordu.
Türkiye yargısı seçilmiş belediyelere baskınlar yaparak, seçilmiş insanları gözaltına alıyordu.
Hangi suçlama ile?
“Terör örgütü ile iltisaklı olma” suçlaması ile…
Bunun manası ne?
Bahçeli’nin “PKK önderi” Öcalan’ın isminden fiilen kaldırdığı “Terörist” sıfatını, Devletin yargısı “Onunla alakası var” diye seçilmiş insanların sırtına yapıştırıyordu…
15 MİLYONLUK İSTANBUL’UN YÜZDE 54 OYU İLE SEÇİLEN LİDERİNE NELER YAPILIYOR
(*) DÖRT: Suriye’nin birbirine düşman, birbiriyle savaşmış iki “Eski Terör” örgütü “Anayasal vatandaşlık” aslı üzerinden el sıkışıp, barışırken,
Türkiye’de 15 milyonluk İstanbul’da yüzde 54 üzere rekor oyla, ikinci defa Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu’nun yolunu kesmek için, “Diploma” üzere tam manasıyla zırvalık sayılan yollara bile tevessül eden iktidar, işi artık onu destekleyen insanların malvarlıklarına el koyma raddesine getiriyordu.
ÖCALAN’IN İMRALI’YA GİDEN DEM’LİLERE “DİKKAT PROVOKASYON VAR DİYOR
(*) BEŞ: Tıpkı gün Cansu Çamlıbel’in mülakatından çok kıymetli bir şeyi öğreniyoruz.
İmralı’ya gidip Öcalan’la görüşen heyetteki DEM Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan şunu anlatıyor:
Öcalan’ın, kendini görmeye giden DEM’lilere, “Kayyımları, İstanbul Barosu’na, muharrir çizerlere yapılanların” barış açılımına karşı provokasyon olduğunu söylemiş.
Ama nedense Sırrı Süreyya Başkan bunu Cihangir’deki solcu arkadaşlarına bile söylemiyor.
AYNI GÜN ABD’DE TÜRKİYEYİ ORTA DOĞULU YAPMAK İÇİN KANUN TEKLİFİ
(*) ALTI: Yeniden son 24 saatte; Suriye’de 700 sivilin katledilmesi olayını HTŞ lideri ve topladığı kongre tarafından “Cumhurbaşkanı” ilan edilen El Şara, “Sivil katliamı” olarak değerlendirip, bunu yapanların cezalandırılacağını açıkça söylerken,
Ankara bu olayı “Eski Rejim mensuplarının provokasyonu” olarak yorumladı.
(*) YEDİ: Tıpkı gün ABD Kongresi’nin iki üyesi “ABD Dış siyaset coğrafyasında Türkiye’nin Avrupa’dan çıkarılıp, Orta Doğu kısmına geçirilmesi için kanun teklifi veriyordu.
Bunların hepsi Pazartesi günü, 24 saat içinde oldu.
Bu olayları alt alta yazdığımızda ortaya çıkan durumu nasıl izah edeceğiz?
24 SAATTEKİ BU 7 GELİŞMEYİ NASIL YORUMLAYACAĞIZ
İyimser bir yorumla,
(*) Orta Doğu’nun anlaşılamaz, içinden çıkılamaz kördüğümü olarak mı?
Yoksa…
Elem verici bir karamsarlıkla;
(*) “Suriye eski Türkiye’nin yerine geçerken, Yeni Türkiye de eski Suriye’ye mi dönüşüyor” halinde mi?
Yoksa daha da elem verici şu yorumla mı?
(*) Orta Doğu’nun eski teröristleri “Yeni Türkiye’nin” “Yeni Demokratlarından” daha demokratlaştığı halinde mi…
Ben safça da olsa…
Hala birinci yoruma inanmak istiyorum…
